İNGİLİZCE
En Çok Kullanılan İngilizce Fiiller ve Türkçe Anlamları
Fiiller neredeyse her İngilizce cümlenin yapıtaşıdır. İngilizce konuşurken hatırlamakta zorlandığımız kelimelerin birçoğu fillerdir. Bu yazımızda günlük hayatta sıkça karşınıza çıkacak İngilizce fiilleri ve Türkçe anlamlarını bir araya getirdik.
A Harfi İle Başlayan İngilizce Fiiller
accept – kabul etmek, kabullenmek
achieve – elde etmek, başarmak
act – davranmak, hareket etmek
add – ilave etmek, eklemek
admit – kabul etmek, itiraf etmek
affect – etkilemek
afford – parası yetmek, satın almaya gücü yetmek
agree – aynı fikirde olmak, katılmak
aim – amaçlamak
allow – izin vermek
answer – cevap vermek, yanıtlamak
appear – belli olmak, görünmek
apply – uygulamak, başvurmak, müracaat etmek
argue – tartışmak, çekişmek
arrange – ayarlamak, düzenlemek
arrive – varmak, ulaşmak
ask – sormak, istemek
attack – saldırmak
avoid – kaçınmak, önlemek
accept – kabul etmek, kabullenmek
achieve – elde etmek, başarmak
act – davranmak, hareket etmek
add – ilave etmek, eklemek
admit – kabul etmek, itiraf etmek
affect – etkilemek
afford – parası yetmek, satın almaya gücü yetmek
agree – aynı fikirde olmak, katılmak
aim – amaçlamak
allow – izin vermek
answer – cevap vermek, yanıtlamak
appear – belli olmak, görünmek
apply – uygulamak, başvurmak, müracaat etmek
argue – tartışmak, çekişmek
arrange – ayarlamak, düzenlemek
arrive – varmak, ulaşmak
ask – sormak, istemek
attack – saldırmak
avoid – kaçınmak, önlemek
B Harfi İle Başlayan İngilizce Fiiller
base – dayandırmak
be – olmak
beat – dayak atmak, dövmek, vurmak
become – haline gelmek, olmak
begin – başlamak
believe – inanmak
belong – ait olmak
break – kırmak, bozmak
build – inşa etmek
burn – yakmak, yanmak
buy – satın almak
base – dayandırmak
be – olmak
beat – dayak atmak, dövmek, vurmak
become – haline gelmek, olmak
begin – başlamak
believe – inanmak
belong – ait olmak
break – kırmak, bozmak
build – inşa etmek
burn – yakmak, yanmak
buy – satın almak
C Harfi İle Başlayan İngilizce Fiillercall – aramak, çağırmak
can – yapabilmek
care – önemsemek, özen göstermek
carry – taşımak
catch – yakalamak
cause – sebep olmak
change – değişmek, değiştirmek
charge – şarj etmek, suçlamak, ücretlendirmek
check – kontrol etmek
choose – seçmek
claim – iddia etmek, talep etmek
clean – temizlemek
climb – tırmanmak
close – kapatmak
collect – biriktirmek, toplamak
come – gelmek
compare – karşılaştırmak, kıyaslamak
complain – şikayet etmek
complete – tamamlamak
confirm – tasdik etmek, doğrulamak
connect – bağlamak, bağlanmak
consider – durumu değerlendirmek, dikkate almak
consist – -den meydana gelmek
contact – ilişki kurmak, irtibat kurmak
contain – içermek, kapsamak
continue – devam etmek
contribute – katkıda bulunmak
cook – yemek pişirmek
copy – kopyalamak
correct – düzeltmek
cost – mal olmak
count – saymak
cover – örtmek, kaplamak
create – yaratmak
cross – karşıya geçmek
cry – ağlamak
cut – kesmek
can – yapabilmek
care – önemsemek, özen göstermek
carry – taşımak
catch – yakalamak
cause – sebep olmak
change – değişmek, değiştirmek
charge – şarj etmek, suçlamak, ücretlendirmek
check – kontrol etmek
choose – seçmek
claim – iddia etmek, talep etmek
clean – temizlemek
climb – tırmanmak
close – kapatmak
collect – biriktirmek, toplamak
come – gelmek
compare – karşılaştırmak, kıyaslamak
complain – şikayet etmek
complete – tamamlamak
confirm – tasdik etmek, doğrulamak
connect – bağlamak, bağlanmak
consider – durumu değerlendirmek, dikkate almak
consist – -den meydana gelmek
contact – ilişki kurmak, irtibat kurmak
contain – içermek, kapsamak
continue – devam etmek
contribute – katkıda bulunmak
cook – yemek pişirmek
copy – kopyalamak
correct – düzeltmek
cost – mal olmak
count – saymak
cover – örtmek, kaplamak
create – yaratmak
cross – karşıya geçmek
cry – ağlamak
cut – kesmek
D Harfi İle Başlayan İngilizce Fiiller
damage – zarar vermek
dance – dans etmek
deal – ilgilenmek, uğraşmak
decide – karar vermek
deliver – teslim etmek
demand – talep etmek
deny – inkar etmek
depend – bağlı olmak
describe – tanımlamak, tarif etmek
design – tasarlamak
destroy – imha etmek
develop – geliştirmek
die – ölmek
disappear – gözden kaybolmak
discover – keşfetmek
discuss – görüşmek, tartışmak
divide – bölmek
do – yapmak
draw – çizmek
dress – giyinmek
drink – içmek
drive – araba sürmek
drop – düşürmek
damage – zarar vermek
dance – dans etmek
deal – ilgilenmek, uğraşmak
decide – karar vermek
deliver – teslim etmek
demand – talep etmek
deny – inkar etmek
depend – bağlı olmak
describe – tanımlamak, tarif etmek
design – tasarlamak
destroy – imha etmek
develop – geliştirmek
die – ölmek
disappear – gözden kaybolmak
discover – keşfetmek
discuss – görüşmek, tartışmak
divide – bölmek
do – yapmak
draw – çizmek
dress – giyinmek
drink – içmek
drive – araba sürmek
drop – düşürmek
E Harfi İle Başlayan İngilizce Fiiller
eat – yemek yemek,
end – sona ermek, son vermek
enjoy – zevk almak
examine – incelemek, muayene etmek
exist – var olmak
expect – ümit etmek, beklemek
experience – tecrübe etmek
explain – açıklamak, izah etmek
express – ifade etmek, belli etmek
eat – yemek yemek,
end – sona ermek, son vermek
enjoy – zevk almak
examine – incelemek, muayene etmek
exist – var olmak
expect – ümit etmek, beklemek
experience – tecrübe etmek
explain – açıklamak, izah etmek
express – ifade etmek, belli etmek
F Harfi İle Başlayan İngilizce Fiiller
face – yüz yüze gelmek, yüzleşmek
fail – başarısızlığa uğramak
fall – düşmek
fasten – bağlamak, iliklemek
feed – beslemek
feel – hissetmek
fight – dövüşmek, kavga etmek
fill – doldurmak
find – bulmak
finish – bitirmek
fit – uymak
fly – uçmak
fold – bükülmek, katlamak
follow – izlemek, takip etmek
force – zorlamak
forget – unutmak
forgive – affetmek, bağışlamak
form – şekillendirmek, oluşturmak
face – yüz yüze gelmek, yüzleşmek
fail – başarısızlığa uğramak
fall – düşmek
fasten – bağlamak, iliklemek
feed – beslemek
feel – hissetmek
fight – dövüşmek, kavga etmek
fill – doldurmak
find – bulmak
finish – bitirmek
fit – uymak
fly – uçmak
fold – bükülmek, katlamak
follow – izlemek, takip etmek
force – zorlamak
forget – unutmak
forgive – affetmek, bağışlamak
form – şekillendirmek, oluşturmak
G Harfi İle Başlayan İngilizce Fiiller
gain – kazanmak
get – elde etmek, almak
give – vermek
go – gitmek
grow – büyümek, yetişmek
gain – kazanmak
get – elde etmek, almak
give – vermek
go – gitmek
grow – büyümek, yetişmek
H Harfi İle Başlayan İngilizce Fiiller
handle – idare etmek, meseleyi ele almak
happen – meydana gelmek, olmak
hate – nefret etmek
have – sahip olmak
hear – duymak
help – yardım etmek
hide – saklamak, gizlemek
hit – çarpmak, vurmak
hold – sahip olmak, tutmak
hope – ummak, umut etmek
hurt – acımak, acıtmak
handle – idare etmek, meseleyi ele almak
happen – meydana gelmek, olmak
hate – nefret etmek
have – sahip olmak
hear – duymak
help – yardım etmek
hide – saklamak, gizlemek
hit – çarpmak, vurmak
hold – sahip olmak, tutmak
hope – ummak, umut etmek
hurt – acımak, acıtmak
I Harfi İle Başlayan İngilizce Fiiller
identify – tanımlamak, kimliğini tespit etmek
imagine – hayal etmek, sanmak
improve – geliştirmek, gelişmek
include – katmak, kapsamak, içermek
increase – artmak, çoğalmak
indicate – belirtmek, işaret etmek
influence – etkilemek, etki altına almak
inform – bilgi vermek, bildirmek
intend – niyet etmek
introduce – tanıtmak, tanıştırmak
invite – davet etmek
involve – içermek, kapsamak
identify – tanımlamak, kimliğini tespit etmek
imagine – hayal etmek, sanmak
improve – geliştirmek, gelişmek
include – katmak, kapsamak, içermek
increase – artmak, çoğalmak
indicate – belirtmek, işaret etmek
influence – etkilemek, etki altına almak
inform – bilgi vermek, bildirmek
intend – niyet etmek
introduce – tanıtmak, tanıştırmak
invite – davet etmek
involve – içermek, kapsamak
J Harfi İle Başlayan İngilizce Fiillerjoin – katılmak, birleştirmek
jump – zıplamak, hoplamak
jump – zıplamak, hoplamak
K Harfi İle Başlayan İngilizce Fiillerkeep – tutmak, saklamak
kick – tekmelemek
kill – öldürmek
knock – kapı çalmak
know – bilmek
kick – tekmelemek
kill – öldürmek
knock – kapı çalmak
know – bilmek
L Harfi İle Başlayan İngilizce Fiiller
last – yetmek, sürmek, devam etmek
laugh – gülmek
lay – sermek, dizmek
lead – öncülük yapmak, önderlik etmek
learn – öğrenmek
leave – ayrılmak, bırakmak, terk etmek
lend – ödünç vermek
let – izin vermek
lie – yalan söylemek
like – hoşlanmak, sevmek
link – bağlamak, ulamak
listen – dinlemek
live – yaşamak
look – bakmak
lose – kaybetmek, yitirmek
love – sevmek, aşık olmak
last – yetmek, sürmek, devam etmek
laugh – gülmek
lay – sermek, dizmek
lead – öncülük yapmak, önderlik etmek
learn – öğrenmek
leave – ayrılmak, bırakmak, terk etmek
lend – ödünç vermek
let – izin vermek
lie – yalan söylemek
like – hoşlanmak, sevmek
link – bağlamak, ulamak
listen – dinlemek
live – yaşamak
look – bakmak
lose – kaybetmek, yitirmek
love – sevmek, aşık olmak
M Harfi İle Başlayan İngilizce Fiiller
make – yapmak
manage – yönetmek, idare etmek
mark – işaretlemek
matter – önemli olmak, önem taşımak
may – mümkün olmak, -abilmek
mean – anlamına gelmek
measure – ölçmek
meet – görüşmek, tanışmak, buluşmak
mention – değinmek, bahsetmek
mind – önemsemek, aldırmak
miss – özlemek, kaçırmak
move – taşınmak, kımıldamak, hareket etmek
must – gerekmek
make – yapmak
manage – yönetmek, idare etmek
mark – işaretlemek
matter – önemli olmak, önem taşımak
may – mümkün olmak, -abilmek
mean – anlamına gelmek
measure – ölçmek
meet – görüşmek, tanışmak, buluşmak
mention – değinmek, bahsetmek
mind – önemsemek, aldırmak
miss – özlemek, kaçırmak
move – taşınmak, kımıldamak, hareket etmek
must – gerekmek
N Harfi İle Başlayan İngilizce Fiiller
need – ihtiyaç duymak
notice – farkına varmak, farketmek
need – ihtiyaç duymak
notice – farkına varmak, farketmek
O Harfi İle Başlayan İnfilizce Fiiller
obtain – elde etmek
occur – meydana gelmek, vuku bulmak
offer – teklif etmek, önermek, sunmak
open – açmak
order – buyurmak, ısmarlamak, sipariş etmek, emretmek
own – sahip olmak
obtain – elde etmek
occur – meydana gelmek, vuku bulmak
offer – teklif etmek, önermek, sunmak
open – açmak
order – buyurmak, ısmarlamak, sipariş etmek, emretmek
own – sahip olmak
P Harfi İle Başlayan İngilizce Fiiller
pass – geçmek
pay – ödemek
perform – rol yapmak, icra etmek, yürütmek
pick – seçmek
place – koymak, yerleştirmek
plan – planlamak
play – çalmak, oynamak
prefer – tercih etmek, yeğlemek
prepare – hazırlamak, hazırlanmak
present – takdim etmek, sunmak
press – basmak, bastırmak
prevent – engel olmak, önlemek
produce – üretmek
promise – söz vermek, vadetmek
protect – korumak
prove – ispat etmek, kanıtlamak
provide – sağlamak, temin etmek
publish – yayınlamak
pull – çekmek
push – itmek
put – koymak
pass – geçmek
pay – ödemek
perform – rol yapmak, icra etmek, yürütmek
pick – seçmek
place – koymak, yerleştirmek
plan – planlamak
play – çalmak, oynamak
prefer – tercih etmek, yeğlemek
prepare – hazırlamak, hazırlanmak
present – takdim etmek, sunmak
press – basmak, bastırmak
prevent – engel olmak, önlemek
produce – üretmek
promise – söz vermek, vadetmek
protect – korumak
prove – ispat etmek, kanıtlamak
provide – sağlamak, temin etmek
publish – yayınlamak
pull – çekmek
push – itmek
put – koymak
R Harfi İle Başlayan İngilizce Fiiller
reach – erişmek, ulaşmak
read – okumak
realize – farkına varmak, farketmek
receive – teslim almak
recognize – tanımak
record – kaydetmek
reduce – düşürmek, eksiltmek
reflect – yansıtmak
refuse – reddetmek, geri çevirmek
regard – saymak, hesaba katmak
release – salmak, serbest bırakmak
remain – geriye kalmak, artmak
remember – hatırlamak
remove – sökmek, kaldırmak, gidermek
repeat – tekrarlamak, yinelemek
replace – yer değiştirmek, yerine geçmek
reply – yanıtlamak, cevap vermek
report – ihbar etmek, bildirmek
represent – temsil etmek, yansıtmek
require – gerekmek, ihtiyacı olmak
rest – dinlenmek
return – dönmek, geri dönmek
reveal – ortaya çıkarmak, açığa vurmak
ring – çalmak (telefon-zil)
rise – doğmak, yükselmek
roll – yuvarlanmak
run – koşmak, çalıştırmak
reach – erişmek, ulaşmak
read – okumak
realize – farkına varmak, farketmek
receive – teslim almak
recognize – tanımak
record – kaydetmek
reduce – düşürmek, eksiltmek
reflect – yansıtmak
refuse – reddetmek, geri çevirmek
regard – saymak, hesaba katmak
release – salmak, serbest bırakmak
remain – geriye kalmak, artmak
remember – hatırlamak
remove – sökmek, kaldırmak, gidermek
repeat – tekrarlamak, yinelemek
replace – yer değiştirmek, yerine geçmek
reply – yanıtlamak, cevap vermek
report – ihbar etmek, bildirmek
represent – temsil etmek, yansıtmek
require – gerekmek, ihtiyacı olmak
rest – dinlenmek
return – dönmek, geri dönmek
reveal – ortaya çıkarmak, açığa vurmak
ring – çalmak (telefon-zil)
rise – doğmak, yükselmek
roll – yuvarlanmak
run – koşmak, çalıştırmak
S Harfi İle Başlayan İngilizce Fiiller
save – biriktirmek, kurtarmak
say – söylemek, demek
see – görmek
seem – görünmek
sell – satmak
send – göndermek
separate – ayırmak
serve – hizmet etmek
settle – yerleşmek
shake – sallamak, çalkalamak
share – paylaşmak
shoot – film çekmek, ateş etmek
shout – haykırmak, bağırmak
show – göstermek, sergilemek
shut – kapatmak
sing – şarkı söylemek
sit – oturmak
sleep – uyumak
smile – gülümsemek
sort – sıralamak, sınıflandırmak
speak – konuşmak
stand – ayakta durmak
start – başlamak
stay – kalmak
stick – saplamak, yapıştırmak
stop – durmak
study – incelemek, ders çalışmak
succeed – başarmak, başarılı olmak
suffer – acı çekmek
suggest – önermek
suit – uymak
supply – tedarik etmek, sağlamak
support – desteklemek
survive – hayatta kalmak
save – biriktirmek, kurtarmak
say – söylemek, demek
see – görmek
seem – görünmek
sell – satmak
send – göndermek
separate – ayırmak
serve – hizmet etmek
settle – yerleşmek
shake – sallamak, çalkalamak
share – paylaşmak
shoot – film çekmek, ateş etmek
shout – haykırmak, bağırmak
show – göstermek, sergilemek
shut – kapatmak
sing – şarkı söylemek
sit – oturmak
sleep – uyumak
smile – gülümsemek
sort – sıralamak, sınıflandırmak
speak – konuşmak
stand – ayakta durmak
start – başlamak
stay – kalmak
stick – saplamak, yapıştırmak
stop – durmak
study – incelemek, ders çalışmak
succeed – başarmak, başarılı olmak
suffer – acı çekmek
suggest – önermek
suit – uymak
supply – tedarik etmek, sağlamak
support – desteklemek
survive – hayatta kalmak
T Harfi İle Başlayan İngilizce Fiiller
take – almak
talk – konuşmak
teach – öğretmek, ders vermek
tell – söylemek, demek
thank – teşekkür etmek
think – sanmak, düşünmek
throw – fırlatmak, atmak
touch – dokunmak
train – eğitmek
travel – yolculuk etmek
treat – muamele etmek, tedavi etmek
try – denemek
turn – dönmek, çevirmek
take – almak
talk – konuşmak
teach – öğretmek, ders vermek
tell – söylemek, demek
thank – teşekkür etmek
think – sanmak, düşünmek
throw – fırlatmak, atmak
touch – dokunmak
train – eğitmek
travel – yolculuk etmek
treat – muamele etmek, tedavi etmek
try – denemek
turn – dönmek, çevirmek
U Harfi İle Başlayan İngilizce Fiiller
understand – anlamak
use – kullanmak
used to – alışmak
understand – anlamak
use – kullanmak
used to – alışmak
V Harfi İle Başlayan İngilizce Fiiller
visit – ziyaret etmek
vote – oy vermek
visit – ziyaret etmek
vote – oy vermek
W Harfi İle Başlayan İngilizce Fiiller
wait – beklemek
walk – yürümek
want – istemek
warn – uyarmak, ikaz etmek
wash – yıkamak
watch – seyretmek, izlemek
wear – giymek, takmak
win – kazanmak
wish – dilemek, temenni etmek
wonder – merak etmek
work – iş yapmak, çalışmak
worry – merak etmek, endişelenmek
write – yazmak
wait – beklemek
walk – yürümek
want – istemek
warn – uyarmak, ikaz etmek
wash – yıkamak
watch – seyretmek, izlemek
wear – giymek, takmak
win – kazanmak
wish – dilemek, temenni etmek
wonder – merak etmek
work – iş yapmak, çalışmak
worry – merak etmek, endişelenmek
write – yazmak
Akıcı bir şekilde İngilizce konuşabilmek ve kendinizi ifade etmek istiyorsanız öncelikle yeterli sayıda İngilizce kelime ezberlemiş olmanız gerekiyor. Dil bilgisi kurallarını biliyor olsanız dahi hızla ilerleyen bir konuşma içinde kullanacağınız kelimeleri kolayca hatırlamalısınız.
Seviyemize göre hepimizin öğrenmesi gereken yeni kelime sayısı farklıdır. Ancak uzmanlara göre normal bir insan günde 5 ila 10 kelimeyi ezberleme kapasitesine sahiptir.
IRREGULAR VERBS/DÜZENSİZ FİİLLER TABLOSU
Infinitive | Past | Past Participle | Anlam |
---|---|---|---|
arise | arose | arisen | doğmak |
awake | awoke | awoken | uyan(dır)mak |
be | was, were | been | olmak |
beat | beat | beaten | dövmek |
become | became | become | olmak |
begin | began | begun | başlamak |
bend | bent | bent | eğ(il)mek |
bet | bet, betted | bet, betted | iddiaya girmek |
bind | bound | bound | bağlamak |
bite | bit | bitten | ısırmak |
bleed | bled | bled | kanamak |
blow | blew | blown | üflemek |
break | broke | broken | kır(ıl)mak |
bring | brought | brought | getirmek |
build | built | built | inşa etmek |
burn | burnt, burned | burnt, burned | yanmak |
buy | bought | bought | satın almak |
catch | caught | caught | yakalamak |
choose | chose | chosen | seçmek |
come | came | come | gelmek |
cost | cost | cost | mal olmak |
cut | cut | cut | kesmek |
deal | dealt | dealt | dağıtmak |
dig | dug | dug | kazmak |
do | did | done | yapmak |
draw | drew | drawn | çizmek |
dream | dreamt, dreamed | dreamt, dreamed | hayal etmek |
drink | drank | drunk | içmek |
drive | drove | driven | sürmek |
eat | ate | eaten | yemek |
fall | fell | fallen | düşmek |
feed | fed | fed | beslemek |
feel | felt | felt | hissetmek |
fight | fought | fought | dövüşmek |
find | found | found | bulmak |
fly | flew | flown | uçmak |
forget | forgot | forgotten | unutmak |
forgive | forgave | forgiven | bağışlamak |
freeze | froze | frozen | don(dur)mak |
get | got | got | almak |
give | gave | given | vermek |
go | went | gone | gitmek |
grow | grew | grown | büyü(t)mek |
hang | hung | hung | asmak |
have | had | had | sahip olmak |
hear | heard | heard | duymak |
hide | hid | hidden | saklamak |
hit | hit | hit | vurmak |
hold | held | held | tutmak |
hurt | hurt | hurt | incitmek |
keep | kept | kept | saklamak |
know | knew | known | bilmek |
lay | laid | laid | yatırmak |
lead | led | led | önderlik etmek |
lean | leant, leaned | leant, leaned | yaslanmak |
learn | learnt, learned | learnt, learned | öğrenmek |
leave | left | left | terketmek |
lend | lent | lent | ödünç vermek |
let | let | let | izin vermek |
lie | lay | lain | yatmak |
light | lit, lighted | lit, lighted | yakmak |
lose | lost | lost | kaybetmek |
make | made | made | yapmak |
mean | meant | meant | kastetmek |
meet | met | met | tanışmak |
pay | paid | paid | ödemek |
put | put | put | koymak |
read | read | read | okumak |
ride | rode | ridden | sürmek |
ring | rang | rung | zil çalmak |
rise | rose | risen | doğmak |
run | ran | run | koşmak |
say | said | said | söylemek |
see | saw | seen | görmek |
sell | sold | sold | satmak |
send | sent | sent | göndermek |
set | set | set | yerleştirmek |
shake | shook | shaken | salla(n)mak |
shine | shone | shone | parlamak |
shoot | shot | shot | vurmak |
show | showed | shown | göstermek |
shut | shut | shut | kapatmak |
sing | sang | sung | şarkı söylemek |
sink | sank | sunk | bat(ır)mak |
sit | sat | sat | oturmak |
sleep | slept | slept | uyumak |
smell | smelt, smelled | smelt, smelled | koklamak |
speak | spoke | spoken | konuşmak |
speed | sped | sped | hızla gitmek |
spell | spelt, spelled | spelt, spelled | harflemek |
spend | spent | spent | harcamak |
spill | spilt, spilled | spilt, spilled | dökmek |
spin | span, spun | spun | eğirmek |
spit | spat | spat | tükürmek |
split | split | split | yırtmak |
spoil | spoilt, spoiled | spoilt, spoiled | boz(ul)mak |
stand | stood | stood | ayakta durmak |
steal | stole | stolen | çalmak |
stick | stuck | stuck | batırmak |
strike | struck | struck | vurmak |
swing | swung | swung | salla(n)mak |
swim | swam | swum | yüzmek |
take | took | taken | almak |
teach | taught | taught | öğretmek |
tear | tore | torn | yırtmak |
tell | told | told | anlatmak |
think | thought | thought | düşünmek |
throw | threw | thrown | fırlatmak |
understand | understood | understood | anlamak |
wake | woke | woken | uyan(dır)mak |
wear | wore | worn | giymek |
win | won | won | kazanmak |
wind | wound | wound | sarmak |
write | wrote | written | yazmak |
Irregular verbs/Düzensiz fiillerle ilgili örnek cümleler:
Bu yazımızda ingilizce düzensiz fiillerin cümle içinde kullanımlarını gösteren Irregular verbs ile ilgili örnek cümleler verilmiştir.
Aşağıda verilen örnek cümlelerde kullanılan düzensiz fiillerin altı çizilmiştir. Bununla birlikte her örnekte ilk cümlede ilgili düzensiz fiilin 1. Hali, 2. cümlede geçmiş hali (2.hali) 3. cümlede ise geçmiş zaman ortacı yani 3. halleri kullanılmıştır.
Aşağıda verilen örnek cümlelerde kullanılan düzensiz fiillerin altı çizilmiştir. Bununla birlikte her örnekte ilk cümlede ilgili düzensiz fiilin 1. Hali, 2. cümlede geçmiş hali (2.hali) 3. cümlede ise geçmiş zaman ortacı yani 3. halleri kullanılmıştır.
- My Brother wants to become a doctor when he grows up.- Kardeşim büyünce doktor olmak istiyor.
- Uncle Nazmi won the lottery and became rich overnight.-Nazmi amca piayangoyu kazanıp bir gecede zengin oldu.
- Obesity has become a big problem in the United States.- Obezite Amerikada büyük bir problem oldu.
- The alphabet begins with the letter “a”. -Alfabe ‘’A’’ harfi ile başlar.
- It began to rain at ten o`clock yesterday .-Dün saat 10 da yağmur yağmaya başladı.
- Miners had already begun to work when coal mine collapsed-Kömür madeni çöktüğünde işçiler çoktan çalışmaya başlamıştı.
- Please handle this vase with care or else you’ll break it.-Lütfen vazoyu dikkatli taşı, yoksa kıracaksın.
- Meriç fell off the tree and broke his arm.-Meriç ağaçtan düştü ve kolunu kırdı
- We can’t use our microwave because it is broken.-Micro dalga fırını kullanamayız çünkü arızalı.
- Can you bring me the newspaper from the kitchen? -Gazeteyi mutfaktan getirebilirmisin?
- My aunt brought a lot of toys from Germany -Halam Almanyadan birsuru oyuncak getirdi.
- Children ate all the cake we had brought for the party. –Çocuklar parti için getirdiğimiz bütün pastayı yediler.
- Burak usually comes to school by bus.-Burak okula genelde otobüsle gelir
- My sister is feeling sad because nobody came to her party last night.-Kız kardeşim kendini kötü hissediyor, çünkü dün gece verdiği partiye kimse gelmed.
- How many people have come to the exhibition yet? -Sergiye şu ana kadar kaç kişi geldi?
- My father often cuts himself while shaving.- Babam traş olurken yüzünü sık sık keser.
- My mother cut her finger with a knife when she was cooking. -Annem yemek pişirirken parmağını bıçakla kesti.
- The hairdresser has cut Fatma’s hair very short.-Kuaför Fatmanın saçını çok kısa kesti.
- We should do something to help children in Afrika.-Afrikada ki çocuklara yardım etmek için birşey yapmalıyız.
- The doctors did everything they could to save the patient.- Doktorlar hastayı kurtarabilmek için herşeyi yaptı.
- What have you done with your hair? -Saçına ne yaptın?
- You mustn’t drink Alcohol and drive. -Alkol alıp araç kullanmamalısın.
- My baby sister drank too much milk yesterday.-Bebek olan kız kardeşim dün çok süt içti.
- I have drunk too much cola today. -Bugün çok fazla kola içtim.
- Serap is a vegetarian so she doesn’t eat meat. -Serap vejetaryan bu yüzden et yimiyor.
- I was so hungry that I ate everything I found in the fridge. -Öylesine açtımki buzdolabında bulduğum herşeyi yedim.
- We’ve eaten so much that we won’t have dinner. -O kadar çok yedikki akşam yemeği yemeyeceğiz.
- My baby brother is too young to feed himself. -Küçük erkek kardesim kendi kendine yemek yiyemeyecek kadar küçük.
- The farmer fed the horses before going out to the field. -Çiftçi tarlaya gitmeden önce atları besledi (yem verdi).
- I haven’t fed the cat yet.-Kediye henüz yemek vermedim.
- I can’t find my wallet. -Cüzdanımı bulamıyorum.
- A dead whale was found on the shore. -Sahilde ölü bir balina bulundu.
- Have you found your glasses? -Gözlüğünü buldunmu?
- My father usually goes to work by train. -Babam ise genellikle trenle gidiyor?
- We went to the movies last night. – Dün gece film izlemeye gittik
- My sister is not at home. She has gone to the doctor’s. -Kız kadesim evde değil. Doktora gitti.
- Our next-door neighbours have three small children. – Yan komşumuzun 3 küçük çocuğu var.
- My uncle had a lot of money years ago, but now he is very poor. -Amcamın yıllar önce çok parası vardı, ama şimdi çok fakir.
- Ceren has had a well-paid job since 2004.-Ceren 2004 beri iyi maaş veren bi rise sahip.
- I know very well what you mean. -Ne demek istediğini iyi biliyorum.
- Mustafa knew that he would not get any help from anybody during the exam. -Mustafa sınav esnasında hiç kimseden yardım alamayacağını biliyordu.
- We have known our neighbours for eight years. – Biz komşularımızı 8 yıldan beri tanıyoruz.
- Kaynak:ABC İngilizce
Yorumlar
Yorum Gönder